Birçok insan deniz tuzunun, sofra tuzuna iyi bir alternatif olduğunu düşünür, fakat bu düşünce artık geçerli değil. Okyanuslar günümüzde cıva, PCB ve dioksin gibi zararlı toksit zehirleri dökme yeri olarak kullanılırlar. Dünyada deniz tuzu üreticilerinin %89'u tuzlarını rafine etmektedirler. Deniz tuzu, eskiden olduğu gibi sağlıklı değil.
Bir mikroskop ile deniz tuzunu incelerseniz (sağ taraftaki resim),düzensiz ve izole edilmiş kristal yapılar gözünüze çarpacaktır. Bu kristal yapılar onu çevreleyen doğal elementlerden bağımsızdır. Böylelikle birçok önemli mineral barındırsa dahi, canlı kalmaları, vücudumuzun olağan üstü bir çaba ve enerji harcayarak onları emmesi neticesinde ancak gerçekleşir. Vücudunuzun net kazancı, harcadığı enerjiye kıyasla küçük kalmaktadır. |
Himalaya Tuzunun dengeli kristalize yapısından ötürü, içerdiği 84 elementbirbirlerinden ayrı durmamaktadırlar.(soldaki resimde Himalaya Tuzunun kristal yapısını görebilirsiniz) Aksine birbirlerine uyum içerisinde bağlanmışlardır. Bu da, eser miktarda elementin vücudunuza kolay bir şekilde geçerek, içerisindeki enerjiyi vücudunuza aktarması ve vücudunuz tarafından kolayca emilmesi anlamını taşımaktadır.Himalaya tuzunu kullandığınızda enerji etkisini hissedebilirsiniz. Vücudunuzun büyük ölçüdeki net kazancı, küçük ölçüde enerji harcanarak sağlanmıştır. |
Kaya tuzundaki elementler, yeterli basınç olmadığından kristal bir ağa sahip değillerdir. Bu elementler yüzey kısmında ve kristal yapıdaki boşluklarda bulunmaktadır. Yani basınç elementleri bir araya getirir, kolloidal bir yapı oluşturur ve hücrelerimiz bu elementleri kolayca emebilir. Ancak kaya tuzundaki önemli elementler kullanışsızdır çünkü vücudumuz onları ememez ve metabolize edemez.
http://products.mercola.com/himalayan-salt/ internet sitesinden Türkçe'ye çevrilmiştir.